İşsizlik, yoksulluk, döviz kuru “oynaklığı”, Covid-19
pandemisi, doktorlara uygulanan şiddetin cezasız kalması, şahlandığı iddia
edilen ekonomi gibi bir dakika boş kalmayan ülke gündeminin aslında en
derinindeki konu, hepimizin merakla beklediği asıl konu, genel seçimlerin ne
zaman ve hangi kadrolarla olacağı konusu.
Doğrusu yerel seçimleri de oldukça merak ediyorum.
Partilerin il ve ilçe başkanlıklarına bakarak birçok
konuda fikir sahibi olabiliyoruz.
Herkes ikinci bir şansı hak eder, herkes değişir,
herkese elbette birçok konuda hak ve fırsat verilmeli; ancak özellikle sol
görüşlü partilerde birçok insan kırgın ve inancını yitirmiş durumda.
Kendi partisinin görüşünü tüm kalbiyle destekleyen
birisinin, aynı desteği partisinden görmemesi, aksine görüşleriyle uzak kişiler
için çaba harcadığını görmesi emek harcayan, değer veren, gönlünü koyan
kişileri kırmasa bir terslik vardır zaten.
Kimse çantada keklik değil. Bunu geçmişte atılan tepki
oyları ve boş atılan oylarda defalarca gördük. Bunu görmek ve kabul etmek
istemeyenler şunu unutmasın: Kendi seçmen kitlesini bu kadar göz ardı eden
kişilere lider denemez. Bizim toplumun her alanında dürüst, adil, çağdaş,
eğitimli, laik liderlere ihtiyacımız var.
Eski olan şeyleri antika dükkânlarından ya da
internetten görmek istiyoruz. Eskiden sıkıldık. Eski, yeniye yer açmıyor. Eski,
yeniyi baskılıyor. Eski, köşesine çekilsin artık. Eski, bırakmayı bilsin. Eski,
eskide kalsın.
Eskiden çok yorulduk; yeniye, umuda, ışığa, adalete,
gelişmeye, bilime, laik ve çağdaş bir yola ihtiyacımız var.
Erkek ve belli bir yaşı geçmiş siyasi aktörler
görmekten herkes yoruldu. Partilerde ve toplumun her alanında daha fazla kadın
ve genç baş aktör konumuna gelmeli.
Tazelenmeliyiz, kendimizi geliştirmeliyiz, her alanda
yeniye yer açacak temizliğe gitmeliyiz ki siyasette kirlenen herkes bir şekilde
siyaset dışı bırakılıp yerine eskinin kiriyle zihni lekelenmeyen taze kan
gelsin. Parti üyelikleri babadan evlada geçmesin, partiler ailelerden
arındırılsın. Her partide bir üyesi olan ve her dönem yolunu bulan ailelere
yönelik önlem alınsın.
Parti üyelerinin titizlikle seçilmemesi, dün A
partisinde olanın bugün B partisinde olması, hep aynı kişilerin her dönem güç
neredeyse orda kabul görmeleri, partilerin içini de hep aynı kişiler varmış
gibi gösteriyor. Buna acilen bir çözüm bulunmalı. Bu şekilde halkın size
inanmasını nasıl sağlayacaksınız? Değişin, bir an önce değişin!
Her partinin içinde gruplar, savaşlar varken siyasi
aktörlerin belli bir ideoloji için savaştıklarını değil birbirleriyle
savaştıklarını görmek de ayrı bir hayal kırıklığı. Değişim, acilen değişim!
Rant, koltuk, kişisel çıkar, güç, hırs, intikam gibi
motivasyonlarla hareket eden değil, halkı için, seçmeni için, temiz siyaset
için ter döken kişilerden oluşan siyasi partiler görmek istiyoruz.
Umutsuz, kırgın, yorgun insanların olumsuz duygularını
yok edip yeniden umutlarını yeşertecek siyasi aktörler görmek istiyoruz.
Güzel günler görmek istiyoruz.
Küfür, kavga, yumruk, hakaret değil insana değer veren
sahneler görmek istiyoruz.
Hakkımızı sonuna kadar savunacak, vazgeçmeyecek, pes
etmeyecek insanlar görmek istiyoruz.
Kötünün iyisini değil, en iyisini seçmek istiyoruz.
Kafamızda tereddütlerle değil, yürekten gelen bir
güvenle ve emin bir şekilde oy pusulasına mührü basmak istiyoruz.
Olması gerekenin lütuf olarak sunulduğu ve bunun için
teşekkür beklendiği değil, artık olması gerekenin zaten olduğu ve üstüne çok
daha fazlasının konulduğu refah dolu günleri yaşamak istiyoruz.
Şimdi kişisel hırslarınızı ve egonuzu bir kenara
koyun, bizi çok yordunuz.
Hak ettiğimiz güzel günleri yaşamak istiyoruz.
Sizden alacaklıyız.