9 Ağustos 2020 Pazar

Garip İnsanlar ve Gölgeleri

Çoğu zaman çoğu insan çöpleri karıştıran insanları görmüyor, gözlerinde ve algılarında görünmez kişiler onlar. 

Fantastik bir filmde olsak bu süper güç olarak harika bir yetenek olurdu; ama bu gerçek,
Bu insanların acımasızlığı, hayatın acımasız gerçeği.
Halbuki orada bir mücadele var, yaşama kaygısı var, açlığın ve çaresizliğin en dibi var, 

Yalnızlık var ve bu yalnızlık bizim tatminsiz hayatlarımızda kendi seçtiğimiz gibi bir yalnızlık değil;

Kimsesizlik, ciddi anlamda hiç kimsesi olmama durumu.

Ben çok utanıyorum çöpleri karıştıran insanlarla karşılaşınca, 

Utana sıkıla gülümseyip selam veriyorum eğer o da bana bakarsa, 

Bir türlü içim almıyor, bir türlü kabullenemiyorum, 

Kadın, erkek, çocuk, yaşlı... 

Özellikle yaşlıları o halde görünce içimde müthiş bir fırtına kopuyor, 

Bir volkan patlaması, bir tsunami... 

Az zamanı kalmış, hasta, kimsesiz...

Acaba hiç mutlu oldu mu?

Acaba bu kadar yalnızken neler düşünüyor?

Yatacak yeri var mı?

En son ne zaman temiz ve güvenli bir yerde uyudu?

En son ne zaman biri tarafından mutlu edildi ve sevildi?

En son en zaman çöpten bulmadığı ve tertemiz bir yemeği sıcak sıcak yedi?

Peki nasıl bu hale geldi? 

Bir sürü soru, sordukça kalbimi paramparça eden bir sürü soru...
Güzelim dünyayı ve muhteşem hayatı garipleştiren insanlar, 

Bu dünyada yaşamak için bedel ödeyen tek canlı olan garip insanlar, 

Garip sistemler, garip yönetimler, garip yönetilenler, 

Garip bir yönetilme isteği, garip bir vicdan, garip kişilikler...
Ah gidi garip dünya, gariplik sende değil ki, gölgeleri bile farklı bu gariplerin.

Yalnız herkesin gölgesi yeterince iyi değil.

Kimininki kış ayındaki dondurucu bir gölge gibi, kimininki de ılık bir ilkbahar gününde tadını çıkarabileceğin bir gölge.

Kiminin gölgesi bahçeli ve çok büyük, kiminin gölgesinin balkonu bile yok.

Kiminin gölgesi yedi sülalesine yetecek kadar besin ihtiyacını karşılayabilir, kiminin gölgesi ancak ertesi güne kadar dayanabilir.

Kiminin ülkesindeki gölge yeterli, kiminin ülkesi olmadığı için gölgesi bile yok.

Herkesin gölgesi kendine diye diye bencilce tercihlerimiz yüzünden bu hale gelsek de hala konuya uyanamayanlarımız ve ısrarla kafasını başka tarafa çevirenler var- sanki o tarafa bakmayınca yaşanan dramlar gerçekleşmiyormuş gibi.

İyi şeylerin gerçekleşmesini umuyorsun; çünkü her şey değişti ve değişmeye devam edecek.

Geçmişin, geleceğin ve şimdin seni iyi tanıyor; sen daha kendini tanımaya başlamadın bile.

Tanıklık ettiklerinin büyüklüğünün farkında bile değilsin, çoğu şeyin başına gelmeyeceğini düşünüyorsun, bencilliğin ondan.

Ama artık bencilliği bırak. Belki ilk kez, kendin ol.

İçine dön, bak bakalım sen kimsin gerçekten, yeniden tanış kendinle veya ilk defa.

İçindeki o diplere gömdüğün veya görmezden geldiğin gerçek senle konuş uzun uzun, kendini aç, olduğundan daha fazlası olduğunu fark et ve kendini aş.

Tam şu anda insanların ışığına ve asla yalnız olmadıklarını bilmeye ne kadar ihtiyacı olduğunu bilemezsin.

Dünya yeniden şekillenirken ve öngörülemezken, daha iyi bir şekilde yaratılması için elinden geleni yap ve tüm olanı kaygıyla değil heyecanla seyret.

Yıllardır kuma gömdüğün kafanı artık kaldırman, olanlarla yüzleşmen, etrafında olan bitenin hiçbir anını kaçırmaman, gezegenindeki her şeyin kıymetini bilmen, hayatı güzelleştirmen ve dünyayı güzelleştirecek çözümlere dahil olman için güzel zamanlar.

Gelir dağılımı ve diğer tüm şeylerdeki eşitsizliğin giderilmesi, iyi insanlar ve daha iyi dünyalılar olmak ve birlik bilinci oluşması için bize şans verilen zamanlar.

Bu son şansımız olabilir, o yüzden her anını dikkatli değerlendirelim.

Bize her zaman inandım, umudum hep taze

Tüm garipliklerimize rağmen.

 


Hiç yorum yok: