14 Ağustos 2020 Cuma

Maske Takmayan Kötülük

 

Maske takmamak sadece takmayan kişiyi etkilemediği için büyük sorumluluk; doktorlar mart ayından beri bu sebeple bas bas bağırıyor maske takın diye. Bizden onları alkışlamamızı istemiyorlar, maske takmamızı ve işlerini kolaylaştırmamızı istiyorlar.

 

Çoğu kişi herhangi bir belirti göstermeden korona taşıyıcısı olabiliyor. Pozitif bir kişinin dokunduğu yere dokunup elimizi dalgınlıkla yüzümüze götürmek bile, o bir anlık dalgınlık dahi, virüsün bulaşmasına yetiyor.

 

Şimdi korona pozitif birisinin bir kamu kurumunda çalıştığını düşünelim. Tuvaletler ortak, çay ocağı ortak, bir sürü yer ortak, ortam kalabalık, bulunduğu yer açık hava değil ve kapalı alan, en riskli yerler kapalı alanlar. Girişteki güvenlikten, servisi beraber kullandığı diğer çalışanlar ve onların aileleri, çocukları, hastaları, anneleri, babaları dahil apartmanda beraber yaşadığı komşularına kadar, yaşadığı toplumda herkese karşı sorumluluğu maske takmak.

 

Bizden yeni bir şey icat etmemiz, koronaya çözüm bulmamız, klasik deyişle atomu parçalamamız beklenmiyor; sadece hepimizin maske takması isteniyor. Doktorların şu anda ülke genelinde istifa etmelerinin sebebi de insanların bu tutumları. Aylardır aile hayatları kalmadı, virüsü evlerine taşıdılar ve yakınlarını kaybettiler, ne maaşları iyileştirildi, ne önlemler alındı, üzerine bir de dayak yediler; halbuki tek istedikleri maske takmamızdı.

 

Sadece maske takacaktık. Sadece maske takacaktık. Sadece maske takacaktık. Hatta artık iş gereği kapalı mekanda uzun süre kalmanız gerekiyorsa 2 kat maske ve siperlik takın diyorlar, şimdi ben bunu diyen doktora nasıl diyeyim ki bir maske bile takmaktan aciz insanlar var diye?

 

Korona pozitifi ağır atlatan insanların magnezyum, D vitamini, B12 üçlüsüyle iyileşeceğini veya koronayı önleyeceğini düşünen zihniyete, ölen doktorların bundan haberi nasıl olmamış diye sorulduğunda kendisine saldırdığınızı düşünmesi, onun maske takmasıyla ilgili sizin hatalı olduğunuzu gösterir; çünkü beklentiyi çok yüksek tutmuşsunuz demektir. Marttan beri doktorların yaşadıkları, ölenler, koronayı atlatsa da vücudunda tahribat olanlara gidip sorsak neden magnezyum, D vitamini, B12 üçlüsünü kullanmadınız diye, o zihniyetteki insanların maske takmasını istemekten daha kolay olur.

 

Maske takmamak sadece cehaletle alakalı değil, resmen saf kötülük. Potansiyel katillik, cinayete veya kasten zarar vermeye teşebbüs. Saf bencillik, kendinden başka hiç kimseyi düşünmeyen yoğun bir bencillik. Maske takmayan insana nasıl saygı duyalım?

 

Tamam, eleştirilecek birçok şey olabilir koronayla savaşta alınan tedbirlerle ilgili, o konuya girmiyorum. Ama madem bireylerin üzerine atıldı bu konu, hiç mi çabalamayacağız? Maske takmaktan bile aciz insanlardan nasıl bir konuda sorumluluk almasını bekleyeceksiniz, eğer atlatabilirsek, korona günlerini atlattıktan sonra? Bu çok basit maske takma sorumluluğunu yerine getirmeyen ve maske takma tedbirini uygulamayanlarla ilgili neler düşüneceğiz? Aramızdalar, çok yakınımızdalar, içimizdeler, her yerdeler… Lütfen benim bu kötü insanları anlamama yardım edin ve lütfen söyleyin, n’apacağız? Gerçekten n’apacağız? Bu insanlarla nasıl yaşayacağız ve hayatta sağlıklı bir şekilde kalacağız?

Hiç yorum yok: