Unuttuk beraber gülüp, mutlu olmayı.
Acılarımız bencil,
Gülüşümüz bile yalnız artık.
Geçmişin kıyılarında boğulurken an’ı unutuyoruz,
Bu yüzden,
Yaşadığın an'a atacaksın demirini hep,
Yoksa geçmişle gelecek yüzünden dalgalarda ziyan
edersin an’ını, hayatını;
Kıyıya gelmezsin, vurursun yoksa- bir sürü pişmanlığın
ağırlığıyla.
Ne dersin, beraber dalalım mı denizde?
Çünkü dibi görmek lazım,
Yüzeyde sağlam adımlar atabilmek için
Dibe vurmak lazım bazen,
Öyle yavaş yavaş da değil,
Birden .
Şoka uğramalısın,
Vurgun yemelisin.
Diptekileri keşfedecek kadar
Vaktin olmalı.
Yediğin vurgunla pek bir şey
Yapamayacağın için
Epey vaktin olacaktır.
En ufağından en büyüğüne,
En gizlisinden en görünenine,
Hepsiyle tanışmalısın..
Sen onlarla tanıştıkça
Vurgunun etkisi azalacaktır..
Ve yavaş yavaş..
Dibi keşfettikçe keşfedeceksin kendini..
Kendini karanlıkta buldukça
Yukarıda güneşi görmeye başlayacaksın..
Ee artık yeter bu kadar..
Tut şimdi nefesini iyice..
Ve çık yukarı dipten aldığın güçle!
Tüm gücünle!
Yorulduğunu düşünecek vaktin olmadan!
Ulaş o güneşe!
Denizin yüzeyine değil,
Daha da yukarıya çık!
Artık hiç durma!
Şimdi yüzeydekileri keşfedebilirsin,
Yeni kendinle..
Ne dersin, anda kalabilmek için oyun oynayalım mı?
7 kiremit, yerden yüksek, yakartop, elim sende?
Saklambaç oynayalım istersen;
Ben gerçek yüzümle senin sakladığını sandığın
bütün sahte suretlerini ebeleyeyim,
Geriye gerçek yüzün kalana dek,
İkimizin de içindeki çocuklar rahatça oynasın
diye.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder