10 Mart 2020 Salı

Kadınlar Dünü

Mutlu olmanın, değer görmenin, sevilmenin, saygı duyulmanın, özenli davranılmanın ne olduğunu hiç bilmemiş…
Sevgiyle ve aşkla gözünün içine bakılmamış, merhametli davranılmamış, şefkatle dokunulmamış ve hiç özel hissettirilmemiş…
İnsan yerine konulmamış...
Bağırmadan konuşulmamış...
Güzel sözler yerine küfürler işitmiş kulakları...
Duyguları ve düşünceleri yokmuşçasına; bir mal, bir eşya kadar bile değer görmemiş…
Tecavüz edilmiş, dayak yemiş, hakarete uğramış, küfür edilmiş ve kendi değeri unutturulmuş…
Huzuru, sevgiyi, saygıyı, nasıl mutlu olacağını unutmuş… 
Baskı, sömürü, mobbing, taciz, güvencesiz çalışma dışında iş hayatı görmemiş…
Kendi kararlarını alamamış, istediğini giyememiş, istediği zaman istediği yere gidememiş, okuyamamış...
Söz söyleme hakkı olmamış, fikrininse hiç önemi olmamış; sadece seks için yaratıldığı düşünülen bir eşya gibi, şişme bebeğin üst modeli…
  
Özgür, okumuş, mutlu, huzurlu, hayatını istediği gibi yönlendiriyor. 
Geleceğini istediği gibi planlıyor. 
Eşini kendi seçiyor. 
Ne yapması gerektiğini, sorumluluklarını biliyor.
İstediğini giyiyor, istediği saatte sokakta dolaşıyor, kimseye hesap vermeden istediği yere gidiyor.
İstediği konuda konuşup, fikrini söylüyor...
Kendine saygı duyuyor, kendine değer veriyor, kendine güveniyor, erkeklere güveniyor, insanlara güveniyor. 
Çalışıyor, üretime katılıyor. 
Destekleniyor, destekliyor. 
Haklarını savunuyor. 
Özgürlüğünü kimseye teslim etmiyor. 
Kendini sürekli geliştiriyor, okumaya hiç ara vermiyor. 
İşçi olur, memur olur, işveren olur, patron olur, istediği her şey olur; çünkü ne sokakta ne de işyerinde mobbinge maruz kalmıyor.

Toplumumuzda bu örneklerin hangisine daha çok rastlıyoruz? Siz bu iki örnekten hangisine uyan bir kadınsınız? Siz bu iki örnekten hangisine uyan kadınların oluşumuna katkıda bulunan bir erkeksiniz? Ve bu soruları cevaplarken şunu unutmayın, kadın olmak her bedende zor. Hangi türün kadını olursanız olun gördüğünüz hep sömürü, tecavüz, şiddet ve zulüm oluyor. 

“Kadın kadının düşmanıdır.” tabusunu yıkarak, kadınların örgütlenmesiyle, dayanışmasıyla ve birbirine verdiği destekle patriarka son bulacak! Önce kadının kendine, kadınların birbirine inanması gerek. 

Ben kendime inanıyorum. Ben bir araya gelince yapabileceklerimizin gücüne inanıyorum. Peki sen neye inanıyorsun?

Hiç yorum yok: