Samsun’un Canik ilçesinde yerde hareketsiz yatan eski eşini, çocuğunun annesini, küçücük çocuğunun önünde defalarca tekmeleyen ve yumruklayan erkeği izledikten sonra yazıyorum bu yazıyı, kanım çekildi resmen, sinirden yazamıyorum, elim ayağım titriyor. Kardeşi paylaşmış videoyu daha sonra, yüzlerce kez şikayetçi olduklarını ve o caninin hiç ceza almadığını anlatmış. Şikayet etmekten başka ne yapacaktı ki? Yapacağı tek şeyi yapmış ve sonuç alamamış! Ama hep beraber o sonucu izledik bir erkeğin evinden çektiği videoyla birlikte, sonucu izlediniz mi sizde? Çocuğunun çığlıkları önünde bir kadının yaşadığı şiddeti gördünüz mü? Videoya çeken erkek videonun bir noktasında “Müdahil olma.” diye uyarıyor yanındaki kadını; kadına şiddete müdahale etmeye korkuyorlar bizim de başımıza hukuk yoluyla bir şey gelir diye! Haklılar mı, haksızlar mı? Siz olsanız n’apardınız?
Tek bir soru soracağım: O cani davranışından
sorumlu tutulacağını bilse, o kadını sokak ortasında bu kadar rahat dövebilir
miydi?!
Daha öncesinde de 53 ve 92 yaşında iki kadının,
tecavüz edildikten sonra öldürüldüğü haberini öğrendik yine sosyal medya sayesinde.
Bu nasıl bir gözü dönmüşlük? Bu nasıl bir karanlık? Bu nasıl bir vahşet! Bu
nasıl bir kıyım! Bu zihniyettekilere, böyle canilere, hepsine lanet olsun!
Evet, her şey sosyal medya sayesinde! Haber alma sosyal medya
sayesinde, adalet sosyal medya sayesinde! İnternet yokken cinler tarafından
hamile bırakılan kadınlar, internet sayesinde cinlerin tecavüzünden kurtuldu!
İnsanların kalpleriyle inandıkları dinlerini en azından bu konuda pis işlerine
alet edemiyorlar artık; çünkü o canavarların en yakınları olduğunu biliyoruz!
Hem siz hangi kadınlar gününden bahsediyorsunuz? Hani kadınlar günü? Hangi kadınlar günü? Kadın mı bıraktınız ülkede? Kadınlar günü bir gün, kadın katliamı her gün! Kadınlar, LGBTİ+'ler ve trans kadınlarla uğraşmayı bırakın, erkekleri durdurun! Kadın düşmanlığı, LGBTİ+ düşmanlığı, trans kadın düşmanlığı ve bu nefret olduğu sürece hiçbirimiz güvende değiliz! Birimiz güvende değilsek, hiçbirimiz değiliz!
Bırakın kadınlar çiçektir benzetmelerini, siz önce kendiniz insana benzeyin! Dilinizi ve zihniyetinizi düzeltin! Kadına kadın demeyi öğrenin önce, kadın olmak utanılacak bir şeymişçesine bayan demeyi bırakın! Erkeğin kadına uyguladığı şiddete bile küfürle tepki veriyorsunuz! Ne o küfürler? Kadınları aşağılayan, zorlamalı, dayamalı, s*kmeli, sokmalı, koymalı, or*spu çocuğu gibi pis zihninizi ve bilinçaltınızı ortaya çıkaran cinsiyetçi, seksist küfürler! Siz önce seksist ve cinsiyetçi dilinizi düzeltip cinsiyetçiliğe ve seksizme karşı tavır alın! Çünkü bu kullandığınız bu iğrenç dil de kadına şiddettir!
Bize çiçek vermeyin! Bu vahşeti durdurun! Kadın
katliamı var! Kadın kıyımı var! Uzun zamandır var! İstanbul
Sözleşmesi’ni uygulayın! Erkekleri durdurun! Birimizin hayatına daha sebep
olmayın! Bırakın cesaret etmeyi, akıllarından dahi geçiremesinler tek bir saç
telimize dahi dokunmayı. Öldükten sonra yasımızı tutmak yerine, ölmemizi önleyin!
Cinsel kimliği, dini, yaşam şekli, inancı ve düşüncesi yüzünden ötekileştirmeye ve her türlü ayrımcılığa karşı durun artık! Bırakın öldüren, dışlayan, zulmeden ve yok eden nefretinizi!
Şiddetin hiçbir türünü hayatımızın bir parçası haline getiremeyeceksiniz, şiddeti kabul ettiremeyeceksiniz, siz değişeceksiniz, o iğrenç zihniyetinizi değiştireceksiniz, insan olmayı öğreneceksiniz!
Kadınların günü yok,
dünü var; çünkü yarını yok! Yarınlarımız için 6284 sayılı kanunu ve İstanbul
Sözleşmesi’ni uygulayın! YETER ARTIK! YETER! YETER! YETER!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder