Bugün itibariyle dolu dolu 38 yaşındayım ve artık 39'umu yaşamaya başlayacağım.
38
yaşıma bakıyorum. Boynuma takılan bir platin ve halsizlikle beni haftalarca yatağa
seren bir korona var. Daha çok yazmışım, daha çok okumuşum. Çok az spor
yapmışım, yediklerime belki de en az dikkat ettiğim zamanlar olmuş. Umut
etmekten ve hayal kurmaktan korkar olmuşum; ama yine de umut etmekten ve hayal
kurmaktan vazgeçmemişim. Gözlüğü astigmat ve miyoptan dolayı hiç çıkarmaz
olmuşum. Kalbimi ve kendimi tamamen açmışım, gizlilerde saklı hiçbir şey
kalmamış. Başkaları değişmeyince yine hep kendimle uğraşmışım, daha affedici,
daha sabırlı, daha kabullenici olmuşum.
Küçüklükten
beri yaşımı hep bir fazla söylerim, şimdi resmî olan her yerde 38 yazacak ve
ben 39’um diye dolaşacağım ortalıkta; yani 40’a bana göre 1 yıl, resmî olarak 2 yıl kaldı.
Geçen
ayki doktor randevumda genç doktor kapıdan girer girmez bir ekrana bir bana
baktı ve “Gerçekten 38 misiniz, sizsiniz değil mi, Funda Hanım mısınız?” dedi,
“Evet benim, 38’im, hatta birkaç hafta sonra 39 olacağım.” dedim, “Üniversite
öğrencisi gibisiniz, 22-23 yaşlarında gibi, çok genç görünüyorsunuz,
şaşkınlığım bu yüzden.” dedi, eh buna sevinmeyecek insan yoktur.
Beni
hikayesinin kahramanı yapan, benim hikayemde kahraman olan, beni gerçekten
seven ve bunu hissettiren insanlar varlıklarıyla beni şanslı hissettiriyor.
Hayatımdan
geçen ve şu anda hala hayatımda olan henüz iyi insan olmayı başaramamış
karakterler; aslında bana verdiğiniz en büyük zarar hayatımdaki insanlara ve
bundan sonra hayatıma girecek olan insanlara karşı güvenimi kırmak oldu, olsun,
ben yine de güvenmenin bir yolunu hep buluyorum, onun dışındaki diğer her şey
için teşekkür ederim; çünkü varlığınız beni istemeseniz de çok güçlendiriyor ve
bana katkıda bulunuyor.
İçimdeki
çocuk, anlaştığımız gibi, hep benimle kal. Hayal gücüm, hep çok yükseklere ve
yine de aşağıyı hiç unutmadan uç. Sabrım, hep böyle, sakince devam et. Sabırsızlığım,
beni heyecanlandırmayı ve bana coşku vermeyi bırakma. Kalbim; sınırlarını
aşmaya ve kendini onarmaya, tüm canlıları içine almaya ve hep affederek sevmeye
devam et. Eski hatalarım ve yeni hatalarım, öğretmeye devam edin, yenilerine
yer açın. Aklım; unutmaya, şaşırtmaya, sınırlarımı zorlamaya, planları bencilce
değil herkesin hayrına olacak şekilde yapmaya, sinsilikle değil vicdanla
çalışmaya devam et. Ve umudum, sen ne güzelsin, nasıl da her şeye rağmen inatla
artmaya devam edersin, benim başımın en tatlı belası sensin, çok kötü bir günün
ardından bile her sabah kendini nasıl daha fazla olacak şekilde yenilersin?
Baba
senden aldığım en büyük miras dürüstlük, düzen ve disiplinle; anane senden
aldığım en büyük miras merhamet, paylaşma ve affetmeyle beraber, siz
olmadan geçen 5. yaş günüm.
Beni ben
yapan eşime, aileme, eşimin ailesine, kedilerime, dostlarıma, arkadaşlarıma,
öğretmenlerime, şu ana kadar hayatımdan geçmiş hayvan dostlarıma, ağaçlara,
denizlere, gökyüzüne, gökkuşaklarına, bana zarar verenlere, beni çok üzenlere,
karıncalara, arılara, dağa, taşa, evrene, herkese, her BİRimize ve her şeye çok
teşekkür ederim.
Daha
uyanmış ve farkında olarak, daha sevgi dolu ve şefkatli olarak güzel olan ne
varsa hepsini, hep beraber, mutlulukla yaratalım yeni yaşımda.
İnsan
olmak çok güzel, bu hayatı deneyimlemek çok güzel, yaşamak çok güzel.
Bizi çok
seviyorum.
Bu yaşım
için en büyük dileğim kimsenin yaptığının yanına kâr kalmaması, herkesin
yaptığının hesabını vermesi ve bedelini ödemesi, hatta belki de pişman olması,
adaletin zamanında sağlanması, edenin bulması… Bunu hepimiz için istiyorum;
çünkü adaleti yollarda değil hayatımda görmek istiyorum, hepimiz gibi; çünkü
artık yeter! Çünkü artık yeter!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder