11 Haziran 2020 Perşembe

Doğadan Alınacak Dersler

Ufacık bir bebeğin gülümsemesi gibi,

İlkbaharın gelişini müjdeleyen tomurcuklu dallar gibi,

Güneşin doğarken ve batarken gökyüzüne saçtığı muhteşem renkler gibi,

Aynı zamanda da sönmüş; ama yeni yeni canlanan bir yanardağ gibi görkemli ve korkutucu,

Sakinken birden dalgalanmaya başlayan deniz gibi sarsıcı,

Gökten aniden bir yıldızın kayması gibi heyecan veren ve düşündürücü;

Ama bir yavru kedi kadar masum,

Bir anne kadar şefkatli,

Küçük bir çocuk kadar mutlu ve hesapsız,

Bir kelebek gibi hayat dolu ve yunus gibi eğlenceli,

Kartal kadar özgür ve papağan kadar geveze,

Kuğu kadar saf ve meteor yağmurlarından daha parlak,

Midyenin içinde sakladığı inciden daha değerli ve nadir,

Yavru bir köpek kadar yaramaz ve oyuncu,

Bir at gibi asil ve kaplumbağa gibi ürkek,

Dağlardan daha yüksek ve aynı zamanda denizlerden daha derin,

En az çöller kadar sıcak ve kutuplardaki buzlardan daha sağlam…

Kendini ondan ayrı düşünme, sen de bu muhteşemliğin parçasısın,

Bırak artık ona zarar vermeyi; çünkü sen doğasın!

Ne dersin, doğadan öğrenecek misin her şeyi?

Sevgin gökyüzündeki yıldızlar kadar olacak mı?

Heyecanın şelale gibi akacak mı hep?

Sabrın, kaygıların, olumsuz olan tüm düşüncelerin su gibi geçirgen, akışkan, saydam olacak mı?

Bir kanguru gibi sırtını geçmişe dönüp, hep an’ını yaşayacak mısın?

Kartal gibi özgür; ama annelerinin peşinden ayrılmayan yavru ördekler gibi bağlı olacak mısın hayata?

Karınca kadar çalışkan; ama ağustos böceği gibi neşeli olacak mısın?

Yılan gibi sürekli kabuk değiştirip, kendini hep yenileyecek misin?

Kaybetmekten ve bağlanmaktan korkmayıp en az aslan kadar cesur olacak mısın?

Uçaktan paraşütle atlar gibi bırakacak mısın kendini hayata ve sevgiye?

Gözün yükseklerde olacak mı gökkuşaklarında, yıldızlarda, masmavi gökyüzünde?
Kalbin titreyecek mi her can için,
Görecek misin ruhunu baktığın her yerde?

 

 


Hiç yorum yok: